Girişimcilik 101 B.4/6 | Girişimciliğin Doğası ve Önemi
Girişimcilik; doğal kaynaklar, emek ve sermaye bileşenlerine ek olarak dördüncü bir üretim faktörü olarak değerlendirilebilir (Can, Tuncer ve Ayhan, 1998; akt., Güney, 2015). Girişimci bir kişi doğası gereği diğer insanların hoşnusuzluk yaşadığı kaos, çelişki ya da belirsizlik gibi durumları fırsat olarak görür ve bu doğrultuda inovasyonlar gerçekleştirir (Kuratgo, 2013; akt., Güney, 2015).
Yapılan akademik çalışmalarda (Robbins ve Coulter, 2002) Almanya, İtalya, Kanada, Japonya, İngiltere, Amerika ve Fransa’dan oluşan G-7 ülkelerinde girişimcilik düzeyi ve yıllık ekonomik büyüme düzeyi arasında pozitif yönlü güçlü bir ilişki olduğu tespit edilmiş olup, bu da genel perspektiften bakıldığında bir ülkenin ekonomik kalkınmasında girişimciliğin rolünün önemine işaret etmektedir (akt., Güney, 2015).
Girişimciliğin özellikle ABD’de bu düzeyde önemli olmasının 3 nedeni vardır (Baumol, 1968; akt., Güney, 2015):
- Girişimcilik yenilikçidir, yenilikler teknolojik değişiklikleri ve istihdamın artmasını sağlar.
- Girişimcilik yeni işletmelerin kurulmasınn önünü açar, bu da hem bireysel hem toplumsal bazı faydalar sağlar.
- Girişimcilik istihdam yaratır, bu da ekonomik refaha katkıda bulunur.
Girişimciliğin Ekonomik Kalkınmadaki Rolü
Girişimcilik ekonomik kalkınmayı sadece kişi başına düşen geliri artırmak değil, aynı zamanda iş hayatı ve toplumsal yapıyı harekete geçirmek ve değiştirmekle de sağlamaktadır (Hisrich ve Peters, 2002; akt., Güney, 2015). Ulusal ekonomi açısından incelendiğinde de girişimcilerin yürüttüğü yatırım projeleri şu nedenlerden dolayı önemlidir (Güvemli, 1985; akt., Güney, 2015):
- Milli gelirin artması,
- Açık ve örtük işsizlik sorununun çözülmesi,
- Gelir dağılımının adil hale getirilmesi,
- Sanayileşme ve kalkınmanın yaygınlaşması,
- Dış ödeme dengesinin sağlanması,
- Üretim aşamasında yerli hammaddelerin değerlendirilmesi.
Girişimcilerin ekonomik hayata sağladığı katkılar şöyle özetlenebilir (Güney, 2015):
- İstihdam olanakları yaratmak,
- İnovatif ürün ve hizmetler oluşturmak,
- Büyük firmalara hizmet sunmak, bayilik yapmak, tedarikçi olmak ya da taşeronluk yapmak,
- Toplumun talep ettiği ancak büyük firmaların sunamadığı ürün ve kuaför, terzi, kuru temizleme gibi hizmetleri sunmak,
- Rekabet yoluyla kaliteyi ve çeşitliliği artırmak.
Girişimcinin iktisadi süreçteki rolünü en alt düzeyden en üst düzeye kadar, yani kişisel-firma-makro düzeyi olarak ifade etmek mümkündür. Şekil 1’de girişimcinin ekonomik gelişmedeki rolü aktarılmıştır (Güney, 2015).
Şekil 1. Girişimcinin ekonomik büyümedeki rolü kapsamında incelenen üç kategori.
dipçe: Aktarımda yer alan yorumlar şahsi kanaatlerimdir, bahsi geçen kişi & kurum & kuruluşlarla manevî veya itibarî bir ilişkisi yoktur.